Bir başka My Blog site sitesi
Kaçırılan bir Fred Savage, Deadpool 2'nin Deadpool 2 yorumuna, sihir, merak ve sıfır F'lerle dolu bir Prenses Gelin-esque hikayesi olarak katlanmak zorunda kalıyor.
Gizemli Angelica (Penelope Cruz) ile yolları kesişen Jack Sparrow, bunun aşk olduğundan emin değildir – yoksa bu kadın onu efsanevi Gençlik Pınarı'nı bulmak için kullanmakta mıdır? Kadın onu efsane korsan Kara Sakal'ın gemisi "Kraliçe Anne'in İntikamı"na bindirdiğinde kendisini beklenmedik bir maceranın ortasında bulur ve kimden daha çok korkması gerektiğini bilemez: Kara Sakal'dan mı yoksa gizemli bir geçmişi paylaştığı Angelica'dan mı?
Sualtı Krallığı Atlantis’in kraliçesi Atlanna’nın bir deniz feneri gözcüsüne aşık olması sonucu dünyaya gelen Arthur Curry, yaşamını insanların içinde sürdürmektedir ve zaman içerisinde Atlantis’in tek gerçek varisi olduğunu öğrenir. Fakat Aquaman’in üvey kardeşi Prens Orm, doğum sırasına göre hakkı olmayan Atlantis tahtına göz dikmiştir. Arthur, annesinden kalan mirasa sahip çıkarak hem tahtın sahibi olmalı hem de kötülüklerle savaşmalıdır.
Amanda Waller'ın (Viola Davis) önderlik ettiği gizli istihbarat servisi ARGUS, mücadele ettiği gizemli bir örgütlenmeyi yenebilmenin tek yolunun hapiste tuttukları tehlikeli suçlulardan bir ekip kurmaktan geçtiğine karar vererek İntihar Timi'ni oluşturur. Kurallar basittir, en ufak bir itaatsizlikte öldürülecekler, ancak görevi başarmaları halinde hapis süreleri azaltılacaktır. Ancak Harley Quinn (Margot Robbie), Deadshot (Will Smith), Killer Croc (Adewale Akinnuoye-Agbaje) ve arkadaşlarının görevi adeta imkansız bir görevdir, çünkü tahmin edemeyecekleri kadar güçlü bir düşmanla karşı karşıya geleceklerdir.
Aşırı koruyucu bir anneye sahip, gün içinde hayaller kuran Walter Mitty kendisini büyük maceralar yaşayan bir kahraman olarak hayal etmeyi çok sever. Gizemli bir kadının kendisine küçük siyah bir kitap vermesiyle bu hayali gerçek olur. Kadına göre, kitapta 2. Dünya Savaşı’ndan beri saklanan Alman kraliyet mücevherlerinin yerleri yazmaktadır. Mitty kısa bir süre sonra kendisini karmaşık bir komplonun içinde bulur ve gerçek hayatta bir kahraman olmanın o kadar da kolay olmadığını fark eder.
A sequel to Aquaman (2018).
Gerçek bir araba tutkunu olan Memphis'in arabalara karşı dayanılmaz bir bağımlılığı vardır. Her model arabanın tüm özelliklerini en ince ayrıntısına kadar bilen Memphis, adı efsaneleşmiş bir araba hırsızıdır. Hiçbir kilit ya da alarm sistemi onu durduramaz. Arabanızı herhangi bir yere bırakın; eğer o çalmayı kafasına koyduysa 60 saniye içinde yok olacaktır. Memphis uzun yıllar boyunca akla gelebilecek her modelde arabayı çalarak yasaları ihlal etmiştir ama bunun tek istisnası, çok beğendiği ama bir türlü ele geçiremediği Eleanor adlı 1967 model Shelby Mustang GT 500'dür. Yasadışı işlerinin doruk noktasına çıktığı bir zamanda sevdiği herşeyi ve herkesi arkasında bırakarak farklı bir yaşama başlamıştır. Ancak erkek kardeşinin de (Giovanni Ribisi) kendi yolunu izlediğini ve çok tehlikeli bir araba hırsızı çetesinin eline düştüğünü öğrendiğinde eski yaşamına dönmek zorunda kalır.
Vali Faruk Yazıcı’nın neredeyse çocukluktan beri arkadaşı olan MTA mühendisi Ömer Uçar ve arkadaşlarının, bölgedeki zengin uranyum madeni yatağıyla ilgili elde ettikleri bilgi üzerine başlayan şüpheli ölümler… Birbiri ardına kaybedilen pırıl pırıl, vatansever, fedakar bilim adamlarımız… Ve bu düzenin sürmesini isteyen sermayenin ardındaki gizli ve açık güçler… Kısacası Türkiye çıkarlarını koruyup ülke insanlarının menfaati için elini taşına altına koyanlarla, taşları/kayaları yukarıdan üstümüze yağdıran çıkar grupları arasındaki çekişmenin hikayesi…
Eski bir özel kuvvetler görevlisi olan Wade Wilson (Ryan Reynolds) ordudan ayrıldıktan sonra kendi çöplüğünde, kendi kurallarına göre takılan, kötünün iyisi bir adamdır. Hayatına yeni giren Vanessa ile harika bir uyumu varken, bir şeylerin tam da yolunda gittiğini düşünürken, kanser olduğu gerçeğiyle yüz yüze kalır. Sevdiği kadını bu acılı süreci izlemekten kurtarmak için onu terk eden Wade, kendisine tedavi umudu sunan bir bilimsel projeye katılır. Fakat bu proje sadece bir 'yan etki' olarak kansere tedavi olacaktır. Asıl amaç birtakım DNA'ları tetiklemektir. Akla gelmeyecek acılara göğüs geren Wade, her şey sona erdiğinde üstün yeteneklere sahip olur. Fakat tüm bu özellikleriyle tek bir amacı vardır: Ajax "Francis"ten intikam almak!
Teröristlerin elinden kurtulmayı başaran iki arkadaş Oğuz ve Bekir, 6 yıl sonra özel bir görev için Özel Kuvvetler 8. Muharebe Arama Kurtarma Timi'ne katılır. Timin özel görevi ise Kuzey Irak'ta bir terör örgütü tarafından kaçırılan gazeteci Ceyda Balaban'ı kurtarmaktır. Ancak bu sefer düşman geçmişteki gibi bir tane değildir. MAK'ın karşısında bu acımasız coğrafyada birbiriyle çatışan birden fazla kuvvet vardır ve işler bu sefer hiç olmadığı kadar zordur.
Hindistan’dan Kanada’ya giden bir yük gemisi, içindeki hemen hemen tüm canlılarla birlikte trajik şekilde batar. Bir can kurtaran filikası, uçsuz bucaksız vahşi Pasifik Okyanusu'nun ortasında yapayalnız kalır. Sandalın hayatta kalmayı başarabilen mürettebatı ise bir sırtlan, kırık bacaklı bir zebra, bir orangutan, Richard Parker adında üç yüz kiloluk bir Bengal kaplanı ve Pi adlı 16 yaşında Hintli bir çocuktan oluşmaktadır. Pi'nin hayvanat bahçesi işleten ve hayvanlarıyla göç yoluna koyulan ailesi, batan gemide yaşamını kaybetmiştir. Pi, kurtuluş yok gibi görünen bu okyanusta zayıf bir sandalda yanındaki hayvanlarla birlikte hayatta kalma savaşı verir ve keskin zekası ve zooloji bilgisiyle besin zincirine kurban gitmez. Ama şimdi Bengal Kaplanı ile teknede baş başa kalmıştır. Dev kaplana yem olmamak için hayvanla anlaşmanın ve yakınlaşmanın yollarını bulur. Sıra dışı yolculuk sona ermeden büyülü bir adaya varacaktır...
Arnulfo Rubio, acımasız Meksika karteli için silah kaçakçılığı yapmaktadır. Alkol, Tütün, Ateşli Silahlar ve Patlayıcılar Bürosu (ATF) ajanı Hank Harris, onu tutuklamak isterken bunun yerine kendisi Rubio tarafından kaçırılır. Rubio onu patronuna götürürken bu 600 millik (yaklaşık 965 km ve Ankara - İstanbul gidiş-dönüşünden fazla) yolculuk sırasında yavaş yavaş arkadaş olurlar.
Bir adam düşünün... Ömrü boyunca modern kent çevresinde yaşamış; 747'lerle dünyayı dolaşmış ve sürekli bilgisayar ortamında çalışarak yaşamını sürdürmüş. Ve bir gün bindiği uçak denize düşünce Fiji'de ıssız bir adada dört yıl tek başına yaşamak zorunda kalmış. Adada tek başına yaşayan bu adamın bilinç düzeyi tümüyle değişir mi yoksa modern dünyaya dönünce yine aynı kişi mi olur? Hayatının dönüm noktası olan bu olay yaşanmadan evvel sadece işine gömülü bir hayat sürdüren, kız arkadaşı dahil çevresinde sevdiği herkesi ihmal eden bu adam için eski hayatını sürdürmek mümkün olacakmıdır? Yoksa önünde yepyeni bir hayat mı durmaktadır?